Ayşe Barım’ın tutuklanmasıyla gündeme gelen ‘etki ajanlığı’ nedir?

Ayşe Barım Tutuklandı: Gezi Parkı Protestoları Planlayıcısı Gözaltında

Gezi Parkı protestolarının organizatörlerinden biri olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Menajer Ayşe Barım, 27 Ocak’ta tutuklandı.

Mahkemeye sunulan belgede Barım’ın olayları planladığı, örgütlediği ve yönlendirdiği, karar verme yetkisine sahip olduğu iddia edildi.

Ayşe Barım, Türkiye Cumhuriyeti hükümetine yardım etme suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.

Belgede, Barım’ın şirket faaliyetlerinin etki ajanlığı amacıyla dikkate değer olduğu ifadesine de yer verildi.

“Etki Ajanlığı” ifadesi, Türk Ceza Kanunu’ndaki casusluk suçlarını genişletmeye yönelik tartışmaları gündeme getirdi.

Casusluk Suçunu Genişleten Yasa Tasarısı

“Etki Ajanlığı” yasa tasarısı, casusluk suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 339’uncu maddesine yeni bir suç eklemeyi planlıyordu.

Yeni suçun, yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları doğrultusunda suç işleyenlere hapis cezası öngörülüyordu.

Eylemin savaş durumunda gerçekleşmesi halinde ise hapis cezası daha da artıyordu.

Ayrıca, aynı suçtan dolayı ayrı ayrı cezalandırma getirilmesi de gündemdeydi.

Tartışmalı tasarı, ilk kez 9’uncu Yargı Paketi kapsamında gündeme gelmiş ancak geri çekilmişti.

Tasarının yeni hali Ekim 2024’te TBMM Adalet Komisyonu tarafından kabul edildi.

Hukuka Aykırı Bir Adım

Meselenin BBC Türkçe’ye yorumlayan uzmanlar, savcılığın henüz yasalaşmayan bir ifadeyi kullanmasının hukuka aykırı olduğunu belirtti.

İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Görevlisi Avukat Özlem Şen, “etki ajanlığı” kavramının mevcut yasalarda olmadığına dikkat çekti.

Şen, Barım’ın sevk yazısında bu ifadenin yer almasının hukuken mantıklı olmadığını vurguladı.

Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Eş Direktörü Avukat Veysel Ok da savcılığın ifadeyi kullanmasını eleştirdi.

Ok, düzenlemenin geriye dönük işletilmesinin ceza hukukuna aykırı olduğunu belirtti.

Muhalefetin İtirazları

Muhalefet partileri, tasarının usul ve esas yönünden eksik olduğunu savunuyor.

Temsilciler, düzenlemenin belirsiz olduğunu, kötü niyetler için kullanılabileceğini ve ceza hukuku ilkelerine aykırı olduğunu ifade etti.

Muhalefet ayrıca, aynı eylemden iki kez cezalandırılmanın Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi.

Basın Özgürlüğü Endişesi

Bu düzenlemenin basın özgürlüğüne ciddi bir tehdit oluşturduğuna inanan basın meslek kuruluşları, endişelerini dile getirdiler.

Önde gelen kuruluşlar, düzenlemenin gazetecilik faaliyetlerini olumsuz etkileyeceğini ve belirsizlik yaratacağını belirttiler.

Yasa tasarısının, gazetecileri ‘etki ajanı’ olarak damgalama riski taşıdığını ifade ettiler.

Related Posts

Kosova Cumhurbaşkanı Osmani, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “sadık dost” olarak nitelendirdi

Kosova Cumhurbaşkanı Osmani, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “sadık dost” olarak nitelendirdi

Fransız siyasetçi Philippot, Macron’un Erdoğan ile konuşurken aşağılandığını dile getirdi: ‘Macron küçük bir çocuk gibi’

Vatanseverler Partisi lideri Philippot sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaşadığı durum nedeniyle küçük düştüğünü söyledi.

Bilal Erdoğan’ın tespiti ağızları açık bıraktı: ‘Gelir arttıkça çocuk sayısı azalıyor’

AKP’li Cumhurbaşkanı Bilal Erdoğan, Türkiye’de doğam oranlarının düşüşüne ilişkin tuhaf bir açıklama yaptı. Erdoğan, “‘Efendim, ekonomi kötü, geçim sıkıntısı var. Ondan çocuk yapılmıyor’ deniyor. Araştırmalar gösteriyor ki gelir düzeyi arttıkça çocuk sayısı azalıyor” dedi

SON DAKİKA! Trump: Putin ve Zelenski ile görüşeceğim

ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi günü Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile görüşeceğini duyurdu. Ayrıntılar geliyor…

Mersin’de seyir halindeki yolcu otobüsü yandı

Mersin’in Toroslar ilçesinde klima kısmından çıkan yangın nedeniyle alev topuna dönen yolcu otobüsü tamamen kullanılamaz hale geldi. Olayda yaralanan olmadı.

Uzmanlar Çin’in ‘ölüm anahtarını’ keşfetti: Pekin reddeti, ancak hiçbir planda yok!

Olası bir dünya savaşı senaryosunda Çin’in Batı’nın enerji altyapısını çökertme kapasitesine sahip olabileceği öne sürüldü. Çin menşeli güç dönüştürücülerde plan dışı iletişim cihazları bulunduğu iddiası, enerji sistemlerine sızma ihtimalini gündeme getirdi. ABD ve İngiltere’de yetkililer alarma geçerken, Pekin suçlamaları reddetti.